Nebe Suresi Okunuşu
Nebe Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 78. suresidir. Mekke'de nazil olmuştur ve 40 ayetten oluşur. Sure, kıyamet gününü, o gün yaşanacak olayları ve inkar edenlerin akıbetini anlatır. Aynı zamanda Allah'ın kudretini gösteren delillere dikkat çeker.
Surenin Okunuşu (Türkçe Meali ile Birlikte):
- Amme yetesaelûn: (Onlar birbirlerine neyi soruyorlar?)
- Anin nebeil azîm: (O büyük haberi mi?) (https://www.nedemek.page/kavramlar/nebe)
- Ellezi hum fihi muhtelifûn: (Ki onlar, onda ayrılığa düşmektedirler.)
- Kellâ se ya'lemûn: (Hayır! İleride bilecekler.)
- Sümme kellâ se ya'lemûn: (Yine hayır! İleride bilecekler.)
- Elem nec'alil arda mihâdâ: (Biz yeryüzünü bir beşik yapmadık mı?)
- Vel cibâle evtâdâ: (Dağları da kazıklar?)
- Ve halaknakum ezvâcâ: (Sizi çiftler halinde yarattık.)
- Ve cealna nevmekum subâtâ: (Uykunuzu bir dinlenme kıldık.)
- Ve cealnal leyle libâsâ: (Geceyi bir örtü yaptık.)
- Ve cealnen nehâra meâşâ: (Gündüzü geçim zamanı yaptık.)
- Ve beneynâ fevkakum seb'an şidâdâ: (Üstünüzde yedi sağlam gök bina ettik.)
- Ve cealnâ sirâcen vehhâcâ: (Ve alev alev yanan bir kandil (güneş) yarattık.)
- Ve enzelnâ minel mu'sırâti mâen seccâcâ: (Ve yoğunlaşmış bulutlardan bol bol su indirdik.)
- Li nuhrice bihi habben ve nebâtâ: (Onunla taneler ve bitkiler çıkaralım diye.)
- Ve cennâtin elfâfâ: (Ve ağaçları sarmaş dolaş bahçeler.)
- İnne yevmel fasli kâne mîkâtâ: (Şüphesiz ki o hüküm günü (kıyamet), belirlenmiş bir vakittir.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/kıyamet)
- Yevme yunfehu fis sûri fe te'tûne efvâcâ: (O gün sur'a üfürülür, bölük bölük gelirsiniz.)
- Ve futihatis semâu fe kânet ebvâbâ: (Gök açılır, kapı kapı olur.)
- Ve suyyiratil cibâlu fe kânet serâbâ: (Dağlar yürütülür, serap olur.)
- İnne cehenneme kânet mirsâdâ: (Şüphesiz ki cehennem, bir gözetleme yeridir.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/cehennem)
- Lit tâgîne meâbâ: (Azgınlar için bir dönüş yeridir.)
- Lâbisîne fihâ ahkâbâ: (Orada çağlar boyu kalırlar.)
- Lâ yezûkûne fihâ berden ve lâ şerâbâ: (Orada ne bir serinlik tadarlar ne de bir içecek.)
- İllâ hamîmen ve gassâkâ: (Ancak kaynar su ve irin.)
- Cezâen vifâkâ: (Uygun bir karşılık olarak.)
- İnnehum kânû lâ yercûne hisâbâ: (Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummazlardı.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/hesap%20günü)
- Ve kezzebû bi âyâtinâ kizzâbâ: (Ayetlerimizi yalanladıkça yalanladılar.)
- Ve kulle şey'in ahsaynâhu kitâbâ: (Biz de her şeyi bir kitapta sayıp tespit ettik.)
- Fe zûkû felen nezîdekum illâ azâbâ: (Öyleyse tadın! Bundan sonra size sadece azabı artıracağız.)
- İnne lil muttakîne mefâzâ: (Şüphesiz ki takva sahipleri için bir kurtuluş vardır.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/takva)
- Hadâika ve a'nâbâ: (Bahçeler, üzümler.)
- Ve kevâibe etrâbâ: (Göğüsleri yeni belirmiş yaşıt kızlar.)
- Ve ke'sen dihâkâ: (Dopdolu kadehler.)
- Lâ yesmeûne fihâ lagven ve lâ kizzâbâ: (Orada ne boş bir söz işitirler ne de yalan.)
- Cezâen min rabbike atâen hisâbâ: (Rabbinden bir mükafat, yeterli bir bağış olarak.)
- Rabbis semâvâti vel ardı ve mâ beynehumer rahmânu lâ yemlikûne minhu hitâbâ: (Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Rahman'dan. O'na hitap etmeye yetkileri yoktur.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/rahman)
- Yevme yekûmur rûhu vel melâiketu saffâ lâ yetekellemûne illâ men ezine lehur rahmânu ve kâle sevâbâ: (O gün Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf dururlar. Rahman'ın izin verdikleri dışında kimse konuşamaz. Onlar da doğruyu söylerler.) (https://www.nedemek.page/kavramlar/melek)
- Zâlikel yevmul hakku fe men şâettehaze ilâ rabbihi meâbâ: (İşte o, hak gündür. Dileyen Rabbine varan bir yol tutar.)
- İnnâ enzernâkum azâben karîbâ yevme yanzurul mer'u mâ kaddemet yedâhu ve yekûlul kâfiru yâ leytenî kuntu turâbâ: (Biz sizi yakın bir azaba karşı uyardık. O gün kişi elleriyle önceden yaptıklarına bakar ve kafir olan kişi, "Keşke toprak olsaydım!" der.)
Surenin tamamının okunuşu bu şekildedir. Tecvid kurallarına uygun okumak ve anlamını tefekkür etmek önemlidir.